
Feyzullah Coşkun
Feyzullah Coşkun
1962 doğumlu. Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Yüksek Okulu’nu bitirdi. Lisansını Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde tamamladı. 32 yıldır eğitimci (MEB)olarak görev yapıyor. 20 Yıldır AÇEV’de (Anne Çocuk Eğitim Vakfı) Baba Destek Programında Eğitimci, Saha Danışmanı ve Master Eğitimci olarak çalışıyor. Avrupa TA (Transaksiyonel Analiz) Derneğinden TA 101 ve 202 eğitimleri aldı. Çağdaş Drama Derneği’nden ‘Yaratıcı Drama’ veYÖRET’ten (Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı) iletişim eğitimleri aldı. 8 Yıldır ÖRAV’da (Öğretmen Akademisi Vakfı) Kısmi Zamanlı Eğitimci olarak öğretmen eğitimleri veriyor. Eğitim Sen’de Eğitim Sekreterlikleri ve Şube Başkanlığı görevlerinde bulundu. 12 yıldır sendikalara iletişim eğitimleri veriyor. Halen İstanbul’da öğretmenlik mesleğini sürdürüyor.
KATILIMCI KONTENJANI: 20
KATILIMCI PROFİLİ
Öğretmen/eğitimci
ATÖLYE SÜRESİ
Detaylı bilgi için:
alternatifegitimagi@gmail.com
0 505 498 28 82
Okulda farklı bileşenlerin hiyerarşik olmayan, işlevsel ve eşit bir yapıda organizasyonu nasıl sağlanabilir? Bu organizasyonda, öğrenci-öğretmen-yönetici kadroların arasındaki demokratik katılım, sorumluluklar ve haklar nasıl belirginlik kazanır? Bu atölyenin temel soruları bunlar olacaktır. Yönetim, idari işlerde sorumluluk alırken, öğretmenler program geliştirme, ders içerikleri üretimi, ölçme-değerlendirme, müfredat ve ders uygulamaları alanında sorumlu olmalıdır. Öğrenciler, sınıf meclisleri yoluyla sınıf içi iletişimi etkili (çatışmalı ve eleştirel) kılarken okul meclisi, daha çok bütün okul ve bileşenleri ilgilendiren alanlarda çalışmalıdır. Dezavantajlı öğrencilerin yogun olduğu okullarda özellikle, sınıf ve okul meclislerine çocukların katılımı ve kararların süreç içinde tartışılması yeni olanaklar yaratır. Okul içi iletişimde düzenli yapılacak dergi yayınları da önemlidir. Dergi yayınını yanı sıra başka sosyal projeler de olabilir. Çevre, yardım, çeşitli konularda farkındalık yaratma vb. Farklı etnik kökenlerden öğrencilerin olduğu bir okulda, ebeveyn iletişimi özel bir yer tutar. Bu grupları yakından tanıyan ya da o gruba ait, ilgili dilleri bilen öğretmenlerin kadroda olması, etkili iletişimin ilk şartlarındandır. Okulun ebeveyne ilişkin bilgilendirici toplantılarının ve ebeveyn bilgilendirme mektuplarının, olanaklı ise farklı dillere çevrilmesi, iletişimi etkili kıldığı kadar ebeveyni aktif katılıma davet eder. Porto Allegre’deki Yurttaş Okulu’nda velilerin de katılımı da atölyede bir örnek olay olarak anlatılacaktır. Kısaca, bu atölyede ele alınacak temel konu şudur: Okul içi çeşitli yapı, süreç ve aktörlerin okulu ve eğitimi demokratikleştirme sürecinde ne tür bir hal alacağını belirlerken etkili iletişim yöntemleri nasıl, neden ve hangi bağlamlarda kullanılabilir?